Bu toprakların, Pasinler'in kadim kalesi Hasankale'nin gölgesinde büyüyen, her taşında bir anının, her rüzgarında bir ninninin saklı olduğu güzel annelerimiz... Sizler, bu sert iklimin en sıcak güneşi, dertli günlerin en güvenli limanısınız.
Hasankale'nin kışları ne kadar çetin olursa olsun, sizin yüreğinizdeki sevgi ateşi hiç sönmedi. Bazen kaplıcaların buharında şifa aradınız, bazen de "Gala" nın (Hasankale'nin) sessizliğinde dualar fısıldadınız. Sofranızdan bereketi, ocağınızdan sıcaklığı eksik etmediniz. Erzurum'un dadaş ruhunu, sabrını ve mertliğini önce sizler aşıladınız evlatlarınıza.
Hayatta Olan Kıymetli Annelerimiz:
Sizler, hala yanı başımızdaki cennetimizsiniz. Gözlerinizdeki pırıltı, yorgunluğunuzun üstesinden gelen o güçlü gülüşünüz, bize hayatın hala umut dolu olduğunu hatırlatıyor. Elleriniz nasırlı, fakat dokunuşunuz pamuk. Bir "oğlum/kızım" deyişinizle tüm dertlerimizi unutturuyorsunuz. Allah sizi başımızdan eksik etmesin. Sağlığınız ve dualarınız en büyük mirasımızdır.
Ahirete Göç Eden Aziz Annelerimiz:
Sizler, şimdi gökyüzündeki en parlak yıldızlar, kalbimizin en derinindeki sızı ve en tatlı hatırasınız. O şefkat dolu kollarınız artık bize sarılamasa da, biliyoruz ki dualarınız hala üzerimizde, tıpkı Hasan Baba Dağı'nın kalkanı gibi. Hasankale'nin her ezan sesinde, her kederli anımızda sizi anıyor, ellerinizle hazırladığınız o lezzetleri, anlattığınız o hikayeleri özlemle hatırlıyoruz. Ruhunuz şad, makamınız cennet olsun.
Ey Hasankale'nin Kahraman Kadınları!
Sizler ki, cephe gerisinde dahi vatan mücadelesi vermiş, evladını askere gönderirken gözyaşını içine akıtmış, tarlasını ekip biçerken dahi zikrini bırakmamışsınız. Sizin fedakârlığınız, bir destandır.
Size minnettarız. Size layık olmaya çalışıyoruz. Bu yazı, ne yazılsa az kalacak o eşsiz sevginize, o karşılıksız emeğinize bir teşekkür, bir vefa borcudur.
Yüreğimizdeki sonsuz sevgi ve saygıyla...